Bir Haftasonu Kaçamağı - Termal & Gölyazı & İznik

Haftasonu ne yapsam diyorsanız, işte size güzel bir fikir :)

Köprü veya feribotla Yalova'ya geçtikten sonra Bursa-Çekirge'ye yaklaşık 1 saat yolumuz var. Yol üzerinde tam burada Gölcük Atatepe Sosyal Tesisleri'nde kahvaltı veya çay molası verebilirsiniz.

Teleferik ile Uludağ'a çıkış

Bursa da termal kaynağı/tesisleri Çekirge semtinde(uludağ yolunda). Biz daha önce Gönlüferah ve Tiara Termal otellerine gelmiştik. Tiara'nın büyük bir termal havuzu mevcut ancak pek sıcak değildi ve termal hissini pek vermiyor. Gönlüferah da ise aile banyolarında ki (otel müşterisine en son yarım saat 50 tl idi) küçük havuzlarda iliklerinize kadar ısınıyorsunuz, Biz yine Gönlüferah'ı tercih ettik.

(2017 tercihimiz de çok iyiydi: Huzur Termal Otel, oda fiyatına 1 saatlik aile banyosu dahil)

İskenderimizi tavsiye üzerine, Kent Park avm de şubeşi de bulunan tam bu konumdaki sokak arasında salaş bir hali olan Uludağ Kebapçısı'nda yedik. Odun ateşinde pişiriyorlar, farklı ve lezzetliydi..

Sarıalan

Otele yerleşip akşam için termal rezervasyonumuzu yaptıktan sonra hadi biraz üşüyelim dedik. Teleferik ile Sarıalan'a kadar çıkıp biraz üşüyüp:) dolaşıp sahlep filan içip, dönüşe geçtik, akşam üstü çıktığımızdan çıkarken gündüz, inerken gece manzarasını izlemiş olduk Bursa'nın. Teleferik gerçekten çok keyifli geliyor bana, hatta sıkılmadan bir kaç kere çıkıp inebilirim :)

Akşam Tophane tarafındaki Cafe Ceyf isimli mekanda canlı müzik dinledik, manzara da güzeldi. 

(Akşam takılmak için Nilüfer'e de gidebilirsiniz, pek çok kafe vs mekan mevcut, biz gittik ama gece 02 de bi tek kokoreçci açıktı, kokoreç yiyip döndük :)

Sabah güzel bi kahvaltı sonrası ver elini Gölyazı..

Hani İzmir'e giderken kahverengi tabelasını görüpte merak ettiğiniz o yer :)

Gölyazı da ilk olarak eski bir yel değirmeni..

Ve eski bir klise(şimdi Gölyazı kültür evi) karşıladı bizi..

 Gölyazı'nın ağlayan çınarı..

Ağlayan Çınar

Ve Gölyazı'nın baş aksiyonu, süslü püslü kayığımızla göl turu..

İşte gidiyoruz :)

Teyzem uzun zamandır bu işi yapıyormuş.. Kazanıyoruz 3-5 çok şükür diyor..

Gölün içinde ki küçük adacıkta, roma döneminden kalma tarihi kalıntılar olduğunu(sanırım liman demişti) anlatıyor.

Açken sen, sen değildin :)

Kayık turunda her yönde ayrı manzara..

Yanlış hatırlamıyorsam 20 tl idi tur ücreti, kişi sayısı farketmiyor..

Kayık turu sonrası biraz da yaya dolaştık gölyazı'yı..

Her yerini gezdiğimize kanaat getirince, bu küçük şirin mahalleye veda edip rotamızı İznik'e çevirdik..

İznik'i çevreleyen devasa surlar..

İznik'te meşhur bi köfteci vardı, kasap ahmet mi neydi yıllar önce gelmiştik, onu bulamadım.. 

Ama merkezde Köfteci Yusuf var, Yusuf'u bilirsiniz..

İznik'in surları bütün şehri sarıyor ve ihtişamıyla ilgiyi ve ziyareti hak ediyor.

Surların üzerine tırmanıp(sevcan arabada beklerken:) keşif yaptım biraz..

Surların üzerinden manzara..

Ve İznik sahilde gün batımı..

 Atlayıp yüzesim geldi lakin heyhat..

Günü birlik bir gezi planlanırsa da, kahvaltıyı göl manzarasına saklamak lazım :)

ve feribot bizi bekler..