Tursuz İtalya - Venedik Gezisi

Venedik gezisi, Venedikte gezilecek yerler, venedik gezilecek yerler, venedik rehberi

Bireysel İtalya Turu - Venedik

(Ön Hazırlıklar ile İlgili Yazımı Okumak İçin Tıklayın)

Sayfadaki linklere tıklayarak ilgili konuya gidebilirsiniz.

➭ MILANO ➭ VERONA ➭ VENEDİK ➭ FLORANSA ➭ ROMA ➭

 Trenden inince istasyonda bir şeyler atıştırdık ve Venedik'in büyüsüne kapılmaya hazırız. 

Farklı, şaşırtıcı, hayal gibi bir ortam bekliyor bizi..

Tren istasyonu çıkışının hemen karşısından, Venedik deki ulaşım araçlarınız, yani şirin vaporetto lar kalkıyor. Hemen önlerinde de ticket/bilet satışı var. 60 dk kullanım hakkı olan bilet 6.50 euro, 24 saatlik bilet 18 euro, 24 saatlik bileti alırsanız aynı biletle cam atölyeleri ve ürünleri ile ünlü Murano ve renkli evleri ile ünlü Burano adalarına da gidebiliyorsunuz. Biletinizi ilk binişte okutmanızla 24 saatiniz başlamış oluyor. Bizim otelimiz, mükemmel bir konumda olan Hotel Campiello 

Vaporetto, Türk Hanı, Bilet almaca..

E (veyaF) durağından kalkan 1 nolu vaporetto, bütün Grande Canale'yi(büyük kanal) baştan sona gidiyor. Rialto köprüsünü, eskiden Türk tüccarların konakladığı Türk Hanı'nı ve eşşiz mimarileriyle kanalı süsleyen çeşitli saray ve yapıları görerek Venediğe hızlı bir giriş yapmış olduk. Otelimizin konumu San Zaccaria durağından 160 metre ilersi, San Marco meydanına çok yakın.

Otele eşyalarımızı atıp tekrar vaporetto durağına geldik. Amacımız önce Murano ve Burano adalarını gezmek ama haritadan Burano adasının biraz uzak olduğunu ve gidiş-dönüş'ün biraz zaman alacağını farkettim. Bu yüzden Burano dan vaz geçip Murano'ya gittik.

Murano'ya yaklaşık 15 dk da ulaşılıyor, biz de pek çok turist gibi ilk durakta inip gezmeye başladık. Ada cam işçiliği ile meşhur, bu yüzden süs eşyaları Venedik deki benzerlerinden biraz daha pahalı :) Cam eşyaları satan çok sayıda dükkan olduğu gibi ara sokaklarda da cam atölyeleri var ve isterseniz buralarda üretim aşamaşını da izleyebilirsiniz. 

Ada da Fiori di Zucca(kabak çiçeği) ve suppli gibi atıştırmalıklar satan bi yer gördüm, içinde domuz eti olmayanlardan bi tabak yap dedim, sonra baktık ki kocaman arka bahçesi var mekanın, oturup pizza, patates filan da söyledik. Ama gözümüzden kaçmış, meğer pizzamız da domuz eti(salami) varmış. Koca koca domuz eti parçalarıyla süslü bi şekilde geldi, yiyemedik haliyle ama atıştırmalıklar, patates filan idare ettik. Yan masa da ki ingilizler de fısıldaşıyolar domuz yemiyorlar müslümanlar heralde diye, öbürü de çocuğun tişörtünde istanbul yazıyo Türkler galiba filan diyo :) Pizzalar güzel değil zaten çok şey kaçırmadınız diye de teselli ettiler bizi :)

Ahlar köprüsü ve San Marco meydanındaki Aziz Mark'ın çan kulesi

Ada dan hoş bi vaporetto yolculuğuyla San Zaccaria'ya geri döndük ve San Marco meydanıyla Venediği gezmeye başladık. San Marco etkileyici, keyifli bir meydan. Pahalı restoranlarında, yemek yemek isterseniz, size kemancılar, müzisyenler hatta mini bir opera gösterisi eşlik edebilir. Tabi sadece meydan da takılarakta bunları izleyebilirsiniz.

Daha önce turla gelen arkadışımın tavsiyesiyle gondola binmek için tam bu noktayı tercih ettik. 

Gondol sefasının yarım saati 80 euro, eee venediğe gelipte gondola binmeden dönülmez..

Binilen yerin önemli olma sebebi, gondolcuların kanallarda fazla dolanmadan büyük kanala çıkıp zaman doldurmak istemesiymiş. 

Gondol halleri

Gondol gezintisi film gibi, rüya gibi bir deneyim, çok keyif aldık, dar kanallardan, köprü altlarından geçişler filan çok hoştu.. Gondolcu gezinti boyunca serenat yapmasa da, önünden geçtiğimiz tarihi yapıların önemli olanlarını güzel bir aksanla tanıttı. resimlerde bizden karizma çıkmasına bozuldum ama o ayrı..  

2 euro karşılığı Kule ve Venedik baskılı madalyon alabiliyorsunuz..
Gün batımı için gelen kalabalık, bayana dikkat ederseniz kulaklarını kapatmış..

Gondol dan sonra gün batımını izlemek için Aziz Mark'ın Çan Kulesine çıktık, kişi başı 8 euro filandı sanırım. Doyasıya Venedik manzasının yanında bir de ortaçağ da hissettiren çan çalma ritüeline denk geldik.

 

Kuleden indiğimizde hava baya kararmıştı, kalabalığın peşine doğru sokaklarda dolaşmaya başladık, restoranların çok olduğu bi caddede, üzerimde ki İstanbul tişörtü yine işe yaradı. İyi aksamlar abi diye bi garson önümüzü kesip, bak abi, no domuz no domuz, diye menüdekileri saymaya başladı :) Oturup tavsiye ettiği "delicious italian" pizzalardan birini söyledik, pizza boyutları büyük olduğundan bi pizza bi salata çok aç değilsek yetiyor bize.. 

Üstteki ünlü rialto köprüsü

Hediyelik eşya satan mağazalardan maske başta olmak üzere magnet vs. de alıp, otele dönmeye başladık ama bi türlü varamayınca ters yöne gittiğimizi farkettik :) haritayı açıp öyle bulduk oteli..