Tursuz İtalya - Verona Gezisi

Veronada gezilecek yerler, Verona da gezilecek yerler, verona gezisi
Bireysel İtalya Turu - VERONA  - 29.08.16

Sayfadaki linklere tıklayarak ilgili konuya gidebilirsiniz.

MILANO ➭ VERONA ➭ VENEDİK ➭ FLORANSA ➭ ROMA ➭

Milano dan bindiğimiz trenden 11 gibi Verona Porta Nuova garında indik. Tren garında yine mağazalar ve restoranlarlar vs mevcut. Milano'ya göre daha mütevazi tabi. Bizde bişeyler atıştırdık ve otobüs bileti satılan numaratörlü filan bir yerden Sirmione'ye 2 bilet aldım, bakarsın gideriz hesabı. Baya da mücadele verdim gişedeki elemanla anlaşmak için. 

Sonra kısa bir yürüyüş ve otelimiz Relais Empire ye yerleştik. Puanının hakkını verdi otel.

Otele yerleşmece..

Verona da gezilecek her yer birbine yakın, yürüyerek gezmek çok kolay. Arena di Verona ve Piazza Bra ilk durağımız. Hedefimiz roma da kolezyuma girmek olduğundan burda arenaya girip vakit kaybetmek istemedik.

Arena di Verona da dünyaca ünlü operalar sahneleniyor, bende aida için heves ettim ama tarih uymadı, inşallah bidahakine :)
Arenanın sol tarafından Via Giuseppe Mazzini isimli mermer zeminli, üzerinde şık mağazaların yer aldığı turistik bir cadde devam ediyor. Arada mağazalara girip serinleyerek geze geze dümdüz geçtik caddeyi, caddenin bitiminde(mermer zemin bitince) sol tarafınız meşhur Piazza Erbe, sağ taraftaki sokakta Casa Di Guilietta (juliet'in evi) var.

Piazza Erbe, Torre Dei Lamberti için bilet alıyorum,
Piazza Erbe sıcak, canlı bir meydan. Hediyelik eşya, bardakta meyve, giysi, ıvır zıvır tezgahları ve bol bol pinokyolu birşeyler satılıyor. Magnetti, hediyeydi almak için iyi bir yer. Bir de tavsiyem magneti iyisinden/güzelinden alın ve gördüğünüz yerde alın. Çünkü bazen aynısını bi daha göremiyorsunuz bi magnet için yolu geri dönecek haliniz de yok.

Meydanlarda yemek her zaman daha pahalıdır ama burda, bu keyifli meydanda oturalım istedik biraz. At ve Eşşek eti seçeneklerinin de bulunduğu menüden ne olur ne olmaz diyerek vejeteryan pizza ve salata söyledik. Verona da meşhur olan at ve eşşek etini de tatmak istiyorum derseniz, size de saygım sonsuz :)

Kuleye çıkmak hoş bir deneyim, kesinlikle değer.
Meydanın hemen yanındaki Torre Dei Lamberti'ye çıkıp Verona manzasını izledik biraz, pek çok kulede olduğu gibi biraz asansörle kalanı merdivenle çıkılıyor. Arkamızdaki çan çalınca aklımız çıkıyodu az daha :) inerken gördük ki asansöre "çan her yarım saatte bir çalar" ürkmeyin sakın diye uyarı koymuşlar. Tabi bu çakma elektronik çan, bi anda çalıyo, Venedikteki ağır ağır başlayıp, ağır ağır duruyodu..

Casa Di Giulietta - Juliet'in evi
Romeo ve Juliet bir hikayeden ibaret olsa da, her nasılsa burası turistik bir destinasyon haline gelmiş. Hatta öyküde geçiyor diye bu eski hana sonradan balkon eklemişler ve bahçesine bir Juliet heykeli. 

Ama atmosferi güzel ve görülesi, heykelin sağ göğsünü tutularak dilek dileme adeti var, bizde es geçmedik tabi, heykelin göğsündeki o parlaklığa artık bizim de katkımız var :)

İtalyanlar dan, turist nasıl çekilir, nasıl cazibe merkezleri yaratılır, daha doğrusu turistin cebindeki parayı harcaması nasıl sağlanır konuların da kesinlikle ders alması lazım bizimkilerin.
Ponte di Castelvecchio
Verona sokaklarında elimizde gelatolarımızla kaybolduk biraz. Daracık sokaklar, çiçekli balkonlu derken Castelvecchio'nun içinden geçip Ponte di Castelvecchio'ya geldik. Manzarası ve atmosferiyle Verona'nın popüler görülesi yerlerinden. 

Otel girişinin hemen yanında İstanbul adlı mekan da Sirmione planları içindeyiz. Mekandaki Sivaslı kardeşimizle(arkadaki kırmızılı) de sohbet ettik biraz, o da gece kız arkadaşıyla buluşmaya sirmioneye gidicekmiş..
Sirmione(Garda gölü) kasabasına gitmek için tren istasyonu önündeki otobüs duraklarına doğru gidip ilk otobüse sirmione otobüsünü sorduk, buyrun birazdan kalkıyoruz dediler :)



Sirmione küçük tarihi bir kasaba, italyanın en büyük gölü Garda gölü(hani şu uçaktan gördüğüm) kıyısında, hatta gölün içinde, bizim Gölyazı gibi.. Sirmione'ye gidiş yaklaşık bi saat sürdü. Otobüs bizi ana yolda shuttle bus durağında indirdi ve hep birlikte anayol ile sirmione arasını gidip gelen shuttle bus ile sirmione'nin içine geldik. Ben daha önce bakmıştım, verona'ya son otobüs 21 de yani 1 buçuk saatimiz filan var.  

Gölde yüzen insanlara çok imrendik..
Sevcan inerken illa bi sor, son otobüs kaçtaymış diye ısrar etti, bende şoföre son verona otobüsünü sordum. Sanki küfretmişim gibi adamın gözler büyüdü, - Bus!!!!??? No Bus!!! No Bus!!! Taxi!! Taxi!!! inceden şok geçiren bendeniz direk özüme dönüp "nası no bus ya" diye itiraza başladım :) Sevcanda benim yaşadığım şok durumundan pek bi keyiflendi gülme krizine girdi :) Kısa bi süre napcaz diye düşündüm, sonra dedimki gel biz gezelim güzel güzel, sonra bakarız bi çaresine..


Şık bi restoranda adını hatırlayamadığım ama internetten resimlerine bakıpta seçtiğimiz makarnalarımızı, yanında insalatımızla birlikte götüdük. Şirin kasabayı gezdik, dizimize kadar göle girdik.. Kasaba meydanında canlı müziğe denk gelip eğlendik... derken dönüş vakti geldi..

Aynı shuttle bus ile anayola gittik, aynı şoföre verona'ya nası gitcez dedim, Just Taxi!! No Bus!! diyor hala, dedim Desanzano del garda tren istasyonu var biz oraya nasıl gideriz onu söyle. Tren olur ama desanzano'ya just taxi!! diyor hala. Taksi durağından hisse almış heralde. Neyse indik ana yolda, here maps den baktım desanzano del garda'ya yürüyerek 6 km, 1 saat 15 dk diyor. 😥




Bi kafeye otobüs, minibüs yok mu dedim, kız yüzünde üzgünüm pampa anlamıyorum seni der gibi bir ifadeyle italyanca bişeyler söyledi. Bi taxi çağırsan dedim, sevimli sevimli gülümseyip bişeyler daha söyledi. Olsun dedim canın sağolsun.

Az ilerde porche jipine binen karizma bi abiye yalandan verona otobüsünü kaçırdıkta, desanzano del garda'ya nası gidebiliriz dedim, aha şu yoldan dümdüz dedi :) insan atlayın atıverim 2 dk der yaw. 


Hava çok güzel, modumuz güzel ama yol uzun, etraf tenha.. Sevcan yürüyelim diyor illa, hava ne güzel filan.. dedim hayatım şu köşeden iki somalili çıksa, üzerimizde bi ton para telefonlar filan, tmm sakat yerler diil ama ıssız sonuçta.. Başka bi kafe/restoran buldum kapanmak üzereyken, dedim bi taxi çağırın maduruz birader, desenzano del garda'ya gitmemiz lazım. Hani yeri söylüyorum ki belki ben o tarafa gidiyorum diyen çıkar diye. Neyse aradılar taxiyi, taxiciye desanzano filan dedi eleman, taxi yalan oldu. Kısa mesafeyi beğenmedi haspam. Telefonu kapatıp taxi yokmuş deyip döndü gitti eleman da. Lan taxi yokta bu mu insanlığınız 10 tane adam içerde muhabbeti duyuyonuz :)



Geriye kalan tek seçenek otostoptu, neyse ki çok sürmedi, 5 veya 6. araba durdu. Abim dedim, Veronaya gitcez, onun içinde desanzano del garda ya gitmemiz lazım. Atla bro dedi ayıpsın. Giderken dedim otobüsle geldik dönüş otobüsü yalan oldu filan, belli günlerde saat 19 da bitiyor otobüs dedi. Üzerinde de ordu mensubu gibi bi üniforma vardı. Gara kadar götürdü, yolda giderkende trenitalia dan trenlere bakıp 22:50  verona trenini gösteriyor bana. 3 dilde teşekkür edip, 3 dilde Allah razı olsun dedim :) Belki de potansiyel gaspçılıkla itham ettiğim somalili'ydi bizi gara kadar götüren. Kıssamızdan hissemizi de almış olduk.

Otomattan 8 euro yerine 13 euro verip 1. sınıf bilet aldım, hem bilet kontrolü olmadı, hem de 1. sınıfta klimalar çok açık diye normal yerde oturduk, zaten vagonda bizden başka kimsede yoktu :)

Resimdeki evsiz abiyle de sohbet ettik, sevcanın iphone düşüp ekranın köşesi kırıldı yine. Abi diyo benim ki gibi kılıf alın kapaklısından filan :) 


>>>> Sonraki Durağımız Venedik >>>>

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder